Sizin İçin Faydalı Bilgiler
Demir cevherinin, kırma, eleme ve sinterleme işlemleriyle hazırlanması veya külçe cevherin doğrudan yüksek fırına yüklenmesiyle ile başlamaktadır. Yüksek fırınlarda, demir cevheri, kokun üfleme havasıyla yakılması neticesinde oluşan karbon monoksit ile indirgenerek ve oluşan ısı ile ergitilerek, sıvı metale dönüştürülmektedir. Çelik üretimi sürecinde, belirli bir miktarda hurda ve alaşım elementleri de bir konvertör içinde sıcak metale eklenmektedir. Daha sonra alaşımın üzerine saf oksijen üfletilmekte ve sıvı çelik elde edilmektedir. Rafinasyon işlemlerinden sonra, potadan alınan sıvı çelik, sürekli döküm makinalarında istenen ebatlarda, yarı mamüle (kütük, blum, slab) dönüştürülmektedir. Elde edilen yarı ürünler hadde tezgahlarından geçirilerek istenen boyutta bitmiş ürün (inşaat çubuğu, kangal/filmaşin, çelik rulo vb.) üretilir.
Birçok sektörün temel girdisi olan çelik, haliyle günümüz dünyasında kurulu kapasiteleri ve üretim miktarları ile en önemli endüstri kollarından biri konumundadır. Dünya Çelik Derneği (worldsteel) verilerine göre 2016 yılı itibariyle Dünya çelik sektörünün kurulu kapasitesi yaklaşık 2,2 milyar ton seviyesindedir. Yine Dünya Çelik Derneği (worldsteel) tarafından açıklanan verilere göre, 2016 yılının tamamında dünya ham çelik üretimi 1.63 milyar ton seviyesinde gerçekleşmiş olup sektörün kapasite kullanım oranı % 73 seviyelerindedir. Bu durum dünyada ciddi miktarda çelik kapasitesi fazlalığına işaret etmektedir. Enerji ve hammaddelerin yoğun olarak kullanıldığı çelik sektöründe küresel ham çelik üretiminin % 72’si entegre tesislerde, % 28’i ise Elektrik Ark Ocaklı tesislerde gerçekleştirilmektedir. Türkiye, 2016 yılı verilerine göre 33 milyon tonluk üretim ile Dünyanın en büyük sekizinci çelik üreticisi olup, sektördeki önemli oyunculardan birisidir.
Günümüzde Türkiye’de 3 adet entegre, 27 adet elektrik ark ocaklı ve 1 adet indüksiyonlu olmak üzere 31 adet tesis çelik üretiminde faaliyet göstermektedir. 2016 yılı itibariyle Elektrik Ark Ocaklı ve İndüksiyonlu tesislerde 39,6 milyon, Entegre tesislerde ise 11,5 milyon ton olmak üzere toplamda 51 milyon ton kurulu sıvı çelik üretim kapasitesi bulunmaktadır. 2016 yılında üretilen 33 milyon ton sıvı çelik üretimi göz önünde bulundurulduğunda sektörün kapasite kullanım oranı % 64’ ler düzeyindedir. Sektörün doğrudan yarattığı istihdam sayısı ise 2016 yılı sonu itibariyle yaklaşık 40 bin kişi mertebesindedir
Dünya’da ham çelik üretiminin % 72’si entegre tesislerde, % 28’i ise Elektrik Ark Ocaklı tesislerde üretilirken, Türkiye’de tam tersi olacak şekilde üretimin yaklaşık % 70’i Elektrik Ark Ocaklı tesislerde, % 30’u ise Entegre Tesislerde gerçekleştirilmektedir. Bu durumun en büyük nedeni Elektrik Ark Ocaklı tesisleri kurmak için gerekli yatırım tutarının Entegre Tesislere göre oldukça düşük olması ve daha kısa sürede kurulabiliyor olmasıdır. Entegre tesislerin kurulum maliyeti yüksek olmakla beraber tesislerin yüksek kapasiteli olmaları ve ölçek ekonomisinden yararlanılabiliyor olunmasıyla, söz konusu tesislerin üretim maliyetleri daha düşük olmakta bu da önemli bir rekabet avantajını beraberinde getirmektedir.
Çelik İhracatçıları Birliği’nin (ÇİB) verilerine göre 2010 yılında yurt içinde tüketilen 31,3 milyon ton nihai mamül çeliğinin 2/3’ünü tek başına inşaat sektörü kullanmaktadır. Otomotiv, makine ve elektronik, yoğun çelik girdi kullanan diğer sektörler olarak öne çıkmaktadır. Yine son dönemde Türkiye’den geçen petrol boru hatları inşaatlarında yaşanan artışla birlikte petrol ve doğalgaz sektörünün demir çelik boru kullanımı da hız kazanmıştır.